Tarihçe

“Metro’yu neden biz yapmıyoruz?”

Ostim Vakfı Yöneticisi ve Sanayici Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan ilgili bakanlıkları ve yerel yöneticileri önümüzdeki süreçte devam edecek metro inşaatlarında yerli imalât payını artırmak için önlem almaya çağırdı. Çelikdoğan, metro sistemleri için “Ostim hazır” mesajı verdi.

Ostim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Yavuz Motor Firmasının sahibi sanayici Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan, Türkiye’de kurulacak metro ve raylı taşıt sistemlerinde Savunma Sanayinin başarı ile uyguladığı “Offset” yöntemi ile KOBİ’lerin devreye sokularak, yerli imalât payının arttırılmasını istedi.
Önceki hükümetler döneminde Başbakanlık danışmanlığı ve üst düzey bürokrat olarak yerli sanayinin gelişmesine yönelik çeşitli görevler yapan Doç. Çelikdoğan, ülke ekonomisinin çıkarları ve istihdam açısından Türkiye’deki metro sistemlerinin yapımında Organize Sanayi Bölgelerinin devreye sokulması konusunda ilgili bakanlıklara ve yerel yöneticilere çağrıda bulundu.
İstanbul, Ankara, İzmir’de tüm metroları yabancıların kurduğunu hatırlatan Çelikdoğan, “Örneğin Ankara metrosuna bizim bildiğimiz kadarıyla 2 milyar dolar harcanmıştır. Bu metroları yapan firmalar ülkelerinde bu ihaleyi aldıklarını büyük bir sevinçle müjdelerler, ülkelerine iş imkânı sağladıklarını duyururlar. Bu onlar için bir iş kapısı olmuştur, işsizliğe bir çare olmuştur. Bizim tarafımıza gelinde bizim manşetlerimizde ise ihale yaptık, yakında açılış yapacağız derler ve bunu seçimlerde de bir oy potansiyeli olarak kullanırlar. Böyle olunca da biz bu hususlarda bir şey yapamadık” diye konuştu.

Ankara Metrosu için çağrı yapan olmadı

Bu Haziranın 22’sinde Ankara Metrosunun Kızılay – Çayyolu, 23 Haziranda Batıkent – Sincan, 24 Haziranda da Tandoğan – Keçiören hattının ihale edileceğini belirten Çelikdoğan, “Bu hatların inşaatları biteli 5 sene oldu. Milyarlar harcadık, bizim Türk firmalarına ‘gelin bu hatları yapacağım, siz yapın, sizden alalım’ diyen olmadı” diyerek sitemde bulundu.
Doç.Çelikdoğan şöyle dedi:
“Burada belediyelerle beraber hükümetlerin de bakışının değişmesi gerekiyor. Şu anda metro konusunda Ulaştırma Bakanlığı yetkili. Dolayısıyla mesajlarımızı Ulaştırma Bakanlığı’na iletmeliyiz. Mesela Ankara metrosunda %70 offset versinler, göreceksiniz OSTİM’in gelişmesi ikiye katlanacaktır. Milyar dolarlar burada kalacaktır. İstihdam oranı birden değişecektir.”

Siyasiler meseleyi göremiyor

Siyasilerin bu meseleyi bir türlü göremediklerini ve gerekli tedbirleri almadıklarını kaydeden Çelikdoğan, onlarda ‘yurt dışından alayım, kaliteli olsun, çok çabuk tamamlayayım, seçimlerde oy alayım’ düşüncesinin hakim olduğunu ileri sürdü.

Çelikdoğan devamla, “Ama batıda belediye başkanları ve hükümet görevlileri böyle yapmıyorlar. Can alıcı noktayı söylüyorum. Bunlar ihtiyaçlarını birkaç sene evvel belirlerler. Mesela Ankara- Sincan- Batıkent hattı, veya Keçiören-Tandoğan hattı ile ilgili ihtiyaçlarını 5 sene evvel belirlemişse gelir kendi firmalarını çağırır. Mesela Münih’e gidin önceden bunları belirlediği zaman firmalarını çağırır; ‘benim şöyle bir projem var, hazırlığınızı yapın ne zaman hazır olursunuz’ diye sorar. Onlar da hangi tarihte hazır olabileceklerini söylerler, ihale tarihi o şekilde belirlenir” diye konuştu.

OSTİM metro işine hazır
Ostim’in bu alanda verilecek işlere sanayileri, organizasyonları ve imalat gücü ile, geçmişte metro alanında yaptığı referans çalışmaları ile hazır olduğunu vurgulayan Çelikdoğan şunları söyledi:
“OSTİM’in hazırlığı zaten var. Biz 1998-2000 yıllarında bu konuyla ilgili Ankaray sistemiyle metro sistemiyle çalıştık ve onların 80 kalem yedek parçasını yaptık. Bunlar önemli kalemler. Ayrıca o sırada Ankara metrosunda 3’lü bir vagon hasarlı idi. ‘Bunları tamir edebilir misiniz’ dediler, ettik. Vagonları aldık, tamamen düzelttik ve hatta koyduk. Bunlar halâ çalışmaktadır. Ve onlara hem komple aracı yapabileceğimizi hem de parçaları yapabileceğimizi gösterdik ve ihalelerine girip çok işlerini yaptık.”

İşsizler ihaleyi alan ülkelere gönderilsin!

İstihdamı çözmek için yerli üretime yönelik karar verilmesi gerektiğini, yönetici ve siyasilerin yüzlerini Türkiye’ye dönmek zorunda oduklarını ve batının peşinde gitmemeleri gerektiği uyarısında bulunan Çelikdoğan, “Meslek edindirme kurslarıyla, eğitimlerle istihdamı çöz ememezsiniz. Siz elinizdeki işi dışarı veriyorsunuz. Ona iş açmadıktan sonra istediğiniz kadar eğitim verin. Muhakkak eğitim faydalıdır ama iş sahasını dışarı kaptırırsanız, bunlar eğitimli boş gezen insanlar olacaktır. Bu sebeple hükümet politikaları ve belediye başkanlarının fikirlerinin değişmesine ihtiyaç vardır” dedi.
Doç. Çelikdoğan açıklamasını şöyle tamamladı:
“Ben Türkiye’nin yapabileceği bir işin dışarıya gitmesine ve burada işsizliğin artmasına, işsizliğe çare olacak bir fırsatın elden kaçmasına üzüldüğüm için heyecanlanıyorum. Kendi yapabileceğimiz işi dışarıya veriyoruz. Eğer offset de yapmamakta ısrarlıysa yöneticilerimiz, onlara sesleniyorum; bari buradaki işsizleri de bizden ihale alan yabancı ülkelere, İngiltere’ye, Almanya’ya, Fransa’ya gönderin de onlar da iş sahibi olsunlar.”

……………………………………………………………………….
Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan kimdir?

“Ben İstanbul Teknik Üniversitesi’ni Yüksek Makine Mühendisi olarak bitirdikten sonra otomotiv ve motor konusunda doktora ve doçentlik çalışmaları yaptım. Daha sonra ekibimizle Türk Motor Sanayi ve Ticaret A.Ş. adıyla TÜMOSAN şirketini kurduk. Bu şirketin başkanlığını yaptım ve bu amaçla da Türkiye’de yapılamayan motor dizayn ve üretimini gerçekleştirdik. Bu vesileyle bugün Konya’da çalışan bir motor fabrikası vardır. Bu fabrika traktör motorları imal etmektedir. Ayrıca bir de traktör fabrikası var, bu da TÜMOSAN ismiyle üretimini sürdürmektedir. Yine Aksaray’da, şu anda Mercedes Kamyonlarının yapıldığı yerde TÜMOSAN olarak Mercedes kamyon motorlarını ürettik. 2500 tane motor üretip kamyonlarına taktık. Ancak daha sonra, Rahmetli Özal hükümeti zamanında bu tesis Mercedes’e verildi ama Mercedes burada kamyon üretimine başladıktan sonra motor üretimini durdurdu. Daha sonra siyasi bir kararla buradan ayrıldık ve Türkiye’nin ilk ve tek rulman fabrikası olan Ortadoğu Rulman Sanayi kısa adıyla ORS firmasını kurduk ve oranın kurucu genel müdürlüğünü yaptım. Bu fabrika halen yıllık 100 milyon adedin üzerinde üretim yapmakta ve 2 binden fazla kişi çalışmaktadır. Devlette 1996 – 1997 yılları arasında Başbakan Başdanışmanlığı yaptım. Burada tüm hedeflerimiz bütün sektörlerde Türkiye’nin teknolojisini ve buna bağlı olarak sanayisini geliştirmekti. Bu çerçevede farklı sektörlerin geleceğe dönük planlamalarıyla ilgili çalışmalar yaptık. Bütün amaç teknolojide batı dünyasını yakalamaktı. Bu esnada da belediyelerin kullanmış olduğu birçok ithal ekipmanları yerli yapmak amacıyla belediye teknik hizmetler derneğini kurduk. Büyükşehir belediye başkanlarının hemen hepsi de bize üye oldu. Ben de bu derneğin başkanlığını yaptım. Bu esnada da raylı taşıt sistemlerinin yerli üretilmesi için proje çalışmaları yaptık, konferanslar düzenledik. Başbakanlıktaki bu görevimde teknoloji çalışmalarının içine demiryollarını da almıştık. Bu süre içerisinde başbakanlıkta hazırladığımız 10 milyon dolarlık fonu, OSTİM sanayicileri bir araya gelerek metro sistemleri üretimine girmesi için destek olarak çıkardık. Bu proje ile birlikte zirai ilaçlama uçağı tasarımı ve üretimi projesini başlattık ve kısa bir süre sonunda uçak TAİ tesislerinde üretildi ve test uçuşlarını başarıyla tamamladı. Türkiye’nin havadan ilaçlamayı yasaklaması ve 28 şubat sürecinin başlaması dolayısıyla projeler gelişemedi. Başbakanlıktaki görevim esnasında, D8 Platformunun kurulması konusunda aktif görev aldık. Bu çalışmalardan biri de bütün İslam ülkelerindeki metro sistemlerinin müştereken kurulması çalışmaları oldu.”

Haber Tarihi : 13 Aralık 2011

Haber Linki : https://www.ostimgazetesi.com/ostim/metroyu-neden-biz-yapmiyoruz-haberi-1949

 

Başbakan’ın ‘yerli oto üretelim’ çağrısına bir cevap da Anadolu sermayesinden geldi.

Ankara’nın önemli sanayi merkezlerinden Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) Türkiye’nin otomobilini üretmek için gerekli imkanların kendilerinde bulunduğu mesajını verdi.

İran, Endonezya, Çin, Malezya gibi ülkelerde otomobil üretimindeki devlet desteğine işaret eden OSTİM firmaları, devletin vereceği destek sayesinde motordan şanzumana, kaportadan tasarıma kadar bütün otomobil aksamlarının OSTİM’deki yerli firmalar tarafından gerçekleştirilebileceğini vurguladı. Türk firmalar, sadece D-8 olarak bilinen ülkelere ihracat yapılmasının Türkiye için önemli bir adım olacağının altını çizdi.

Sedat Çelikdoğan, OSTİM’deki motor üretimi yapan firmalardan sadece birinin sahibi. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu olan ve aynı üniversitenin Motorlar Kürsüsü’nde 1975 yılında dizel motorlar konusunda doktora ve doçentlik çalışmalarını tamamlayan Çelikdoğan, hem kamu hem de özel sektörde motor üretimiyle ilgili birçok görev üstlenmiş. 1980 yılına kadar dönemin hükümetinin davetiyle motor alanında çalışmalar yürüten Çelikdoğan, daha sonra TÜMOSAN Motor ve Traktör Fabrikaları ile Aksaray Motor Fabrikası’nın kurucu genel müdürlüğünü yapmış. Motor, şanzuman ve piston kolu fabrikalarında kuruculuğunu yapan Çelikdoğan, OSTİM’deki fabrikasında otomobilin en önemli unsuru olarak bilinen motor yapımını üstlenebileceğini ifade etti.

Dizel motor için tüm teknik altyapıya sahip olduğunu belirten Sedat Çelikdoğan, “Türkiye’nin markası için fabrikam ve 500 deneyimli uzman kadrom göreve hazır. Yeter ki, devlet desteğini esirgemesin. Türkiye’nin kendi otomobilini üretmesi için Başbakan'ın arkasındayız.” dedi. Sedat Çelikdoğan, “Biz motoru yapmaya hazırız. Türkiye, kaporta ve diğer aksamları da üretilebilecek kapasitede. Motor üretimine başlandığında gerisi de kendiliğinden gelir.” şeklinde konuştu. Pazar durumunun önemine işaret eden Çelikdoğan, toplam nüfusu 1.5 milyarı bulan D-8 ülkeleriyle kurulacak ticaret hacminin Türkiye’ye rahatlıkla yeteceğinin altını çizdi.

Otomobil yapımında birkaç yerli firmanın bir araya gelerek kuracakları şirket sayesinde Türkiye’nin kendi otomobilini üretebileceğini işaret eden Çelikdoğan, “OSTİM bir tedarikler zinciri. Devlet de gerekli eksiklikleri ve desteği sağladıktan sonra OSTİM rahatlıkla hiç şüphe olmasın bu yerli otomobili yapar.” ifadelerini kullandı. OSTİM Başkanı Orhan Aydın da Türkiye’nin ilk yerli otomobili olan Devrim’i örnek göstererek, “Biz zamanında bu otomobili yaptık. Sadece benzinini koymayı unuttuk. Bu sefer unutacak hiçbir gerekçemiz yok. OSTİM teknik altyapı olarak hazır. Yeter ki destek olsun. Burada Ar-Ge hizmetini yayabiliriz. Esnek üretim ve yan sanayi ile bir montaj hattı yerli otomobil üretimi için yeter.” dedi. Aydın, OSTİM’in savunma sanayi başta olmak üzere birçok konuda çalışmaları bulunduğuna ve sadece Türkiye’nin değil ülkelere de çalışmalarını ihraç ettiğine işaret etti.

 

Haber Tarihi : 02 Şubat 2011

Haber Linki :https://www.internethaber.com/anadolu-babalari-erdogana-kulak-verdi-325370h.htm